Hakikat.com
—————————————————————————————————————————
- Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.
- Hamd, alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.
- O, Rahman ve Rahimdir.
- Din gününün sahibidir.
- (Allah’ım!) Yalnız sana kulluk ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.
- Bizi dosdoğru yola ilet.
- Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna; gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil. Âmin.
Fatiha Suresi’nin Nüzul Sebebi
Fatiha Suresi, Kur’an-ı Kerim’in birinci suresi olup, nüzul sıralamasında beşinci sırada yer alır. Mekke’de, Hz. Muhammed’in peygamberliğinin ilk yıllarında indirilmiştir. Kaynaklarda nüzul sebebiyle ilgili özel bir olay bulunmamaktadır. Fatiha Suresi, Kur’an’ın hem bir özeti hem de mukaddimesi (giriş bölümü) gibidir. Namazın her rekatında okunması, bu surenin Allah ile kul arasındaki doğrudan bağı simgeler.
Fatiha Ne Demek?
Fatiha, “açan, başlangıç” anlamına gelir. Kur’an-ı Kerim’in ilk suresi olduğu ve Kur’an okumaya onunla başlandığı için bu ismi almıştır. Aynı zamanda “Ümmü’l-Kitâb” (Kitabın Anası) olarak da anılır; çünkü Kur’an’ın tüm ana konularını özlü bir şekilde içermektedir.
Fatiha Suresi’nin Anlam ve Önemi
Fatiha Suresi, Allah’ın zatı, sıfatları ve insanların ona karşı görevlerini özetler. İlahi hükümlerin, emir ve yasakların temeli olan bu sure, insanların dünya ve ahiret hayatını düzenleyen esasları içerir. Allah’ın rahmet ve merhameti, adalet ve hükümranlığı ile insanın kulluk bilinci bu surede toplanmıştır.
Fatiha Suresi Tefsiri
Sûrelerin başında bulunan besmele cümlelerinin, Kur’an-ı Kerîm’in mushaflarda ilk defa toplanmasından itibaren yazılageldiği, aynı dönemde Kur’an’a dahil olmayan hiçbir şeyin mushafa yazılmadığı dikkate alınırsa –aksine görüşler bulunmakla birlikte– her sûrenin başındaki besmeleyi, sûrenin âyet sayılarına dahil olmayan ayrı bir âyet olarak kabul etmek gerekmektedir. Hanefî fıkıhçılarının görüşleri de böyledir (Cessâs, Ahkâmü’l-Kur’ân, I, 12). İmam Şâfiî Fâtiha sûresinin başındaki besmeleyi bu sûreden bir âyet olarak kabul etmiştir.
Diğer sûrelerin başlarındaki besmeleler konusunda kendisinden iki farklı görüş nakledilmiş, her sûreye dahil bir âyet sayılması görüşü –ona ait olması yönünden– daha sahih bir rivayet olarak kaydedilmiştir. Ebû Hanîfe’ye göre besmeleler sûrelerin başında ayrı âyetler olduğu için namazda yalnızca Fâtiha’dan önce sessiz olarak okunur, Fâtiha’yı takip eden ve zamm-ı sûre denilen sûre ve âyetlerden önce ise besmele okunmaz. Yukarıda verilen bilgiler istikametinde besmele bu sûrenin ilk âyeti olarak tefsir edilmiştir.
Besmele dilimize genellikle “Rahmân ve rahîm olan Allah’ın adıyla” şeklinde çevrilmektedir. Bu cümlede zikredilmeyen fakat her besmele okuyanın başlayacağı işe göre niyetinde bulunan “… okuyorum, başlıyorum, yapıyorum, yiyorum” gibi bir yüklem vardır. “Allah’ın adıyla yemek, okumak” ifadesinden Türkçe’de “yenen ve okunanın Allah’ın adıyla birlikte yenildiği veya okunduğu” anlaşılır. Bu mâna kastedilmediğine göre maksadı doğru anlatabilmek için besmeleyi “Rahmân ve rahîm olan Allah adına, … adını anarak, … Allah’tan yardım dileyerek …” şekillerinde çevirmek de uygun olur.
Kul herhangi bir davranışta bulunurken, önemli bir işe teşebbüs ederken önce eûzü çekerek muhtemel olumsuz etkileri defetmekte sonra da besmeleyi okuyarak “kendinin tek başına yeterli olmadığını, başarı ve gücün ancak Allah’tan gelebileceğini, Allah’ın yeryüzünde halife kıldığı bir varlık olarak O’nun mülkünde, O’nun adına tasarrufta bulunduğunu, asıl mâlik ve hâkim olan Allah’ın koyduğu sınırları aşarsa emanete hıyanet etmiş olacağını…” peşinen kabul etmekte ve bundan güç almaktadır. Burada tevhid cümlesinin mânası da üstü kapalı olarak mevcuttur.
Zira nasıl ki tevhid cümlesinde “lâ ilâhe” denilerek önce bütün sahte tanrılar zihinlerden siliniyor, sonra da “illallah” ifadesiyle hakiki, tek, eşi ve benzeri bulunmayan Tanrı (Allah) kalbe ve zihne yerleştiriliyorsa, eûzü besmele çekildiğinde de önce kulluk ilişkisine engel olan kirli çevre temizleniyor, sonra da bu ilişkinin en uygun anahtarı kullanılmış, doğru kapılar açılmış, sağlıklı bağ kurulmuş oluyor.
Fâtiha Sûresi’nin Fazileti ve Önemi
Fâtiha Sûresi ve hamdin, Müslümanların ibadet ve hayatındaki yeri, birçok sahih hadisle vurgulanmıştır. Peygamber Efendimiz (s.a.v), şöyle buyurmuştur:
“Zikrin en üstünü ‘lâ ilâhe illallah’, duanın en yücesi ‘elhamdülillâh’tır” (Tirmizî, “Duâ”, 9).
Ayrıca, Allah’a hamd ile başlamayan her önemli işin bereketsiz kalacağını belirtmiştir (İbn Mâce, “Nikâh”, 19). Resûlullah, bir sahabeye Kur’an-ı Kerim’deki en büyük surenin Fâtiha olduğunu açıklayarak bu surenin değerini ortaya koymuştur (Buhârî, “Fezâ’ilü’l-Kur’ân”, 9).
Fâtiha’nın şifa özelliği, birçok sahih hadisle de tasdik edilmiştir. Özellikle ruhsal ve fiziksel sıkıntılara karşı şifa kaynağı olarak okunması, Müslümanlar arasında yaygın bir uygulamadır (Bkz. Buhârî, “Fezâ’ilü’l-Kur’ân”, 9).
“Eûzü” ve Şeytandan Korunma
Kur’an okumaya başlarken söylenen “eûzü” (istiâze), Nahl Suresi 98. ayetindeki, “Kur’an okuyacağın vakit o kovulmuş şeytandan Allah’a sığın” emrine dayanır. Bu ifadeyle müminler, şeytanın vesvesesinden Allah’a sığınır. Şeytan, Allah’ın emrine isyan ederek meleklerin diyarından kovulmuş ve insanları doğru yoldan saptırmayı kendine görev edinmiştir (A’râf 7/11-17). Ancak Allah’a güvenen ve iman eden kullara şeytanın zarar veremeyeceği Kur’an’da açıkça belirtilmiştir (Nahl 16/98-100).
Bazı müctehidlere göre, ayetteki emir kipi sebebiyle “eûzü” çekmek farz sayılırken, çoğunluk bunun mendup olduğunu savunur. Bu eylemin teşvik edildiği ve güzel bir davranış olduğu konusunda ise görüş birliği vardır.
Eûzü’nün Hayattaki Yeri
Kur’an okumaya başlamadan önce tavsiye edilen eûzü, şeytandan korunmayı sağlar ve müminin dikkatini imtihan bilincine çeker. Bu bilinç, kötülüğe karşı iyilikle cevap vermeyi ve insanlardan gelecek zararları iyilikle savuşturmayı da öğretir (Bkz. Mü’minûn 23/96-98). Eûzü, insanı hem maddi hem manevi şerlerden korur ve hayatı boyunca süren içsel mücadelede uyanık kalmasını telkin eder.
Bu bilinç, kişinin olgunlaşmasını ve manevi anlamda gelişmesini sağlar, aynı zamanda Allah’a olan bağlılığını güçlendirir. Dolayısıyla, yalnızca ibadetlerde değil, diğer günlük işlerde de bu bilincin sürdürülmesi tavsiye edilir.
Fâtiha Sûresi ve Şifa Özelliği
Birçok sahih hadis, Fâtiha Sûresi’nin şifa kaynağı olduğunu belirtir (Buhârî, “Fezâ’ilü’l-Kur’ân”, 9). Müslümanlar, hem manevi hem de fiziki rahatsızlıklarda bu sûreden şifa beklerler. Bu sûrenin okunmasının, müminlerin ruhunu ve bedenini arındırdığı, onlara huzur ve sükunet verdiği inanışı yaygındır.
Fatiha Suresi’nin İniş Sebebi Nedir?
Fatiha Suresi, Mekke döneminde nazil olmuştur ve Kuran’ın ilk indirilen tam suresi olarak kabul edilir. İslam’ın ana mesajlarını özetlediği için bu sureye “açılış” anlamında Fatiha adı verilmiştir.
Fatiha Suresi’nin Alternatif İsimleri Nelerdir?
Fatiha Suresi’ne birçok farklı isim verilmiştir. En bilinen isimleri arasında “Ümmü’l-Kitâb” (Kitabın Anası), “Es-Seb’ul Mesânî” (Tekrarlanan Yedili) ve “El-Hamd” (Övgü) bulunur.
Fatiha ne demek Arapça?
Fatiha, “açan, başlangıç” anlamına gelir.
( Bilalhoca.com )